Paniğe gerek yok! Tüm dünyada olduğu ülkemiz de sıkıntılı günlerden geçiyor. Çin’in Vuhan kentinde çıkan salgın tüm dünyayı tehdit ediyor. Çin'den başlayarak kısa bir süre içerisinde tüm dünyada birçok insanı etkileyen koronavirüs, yani bilimsel kısaltmasıyla SARS-CoV-2 ya da COVID-nedeniyle ülkeler sınırlarını kapattı... Bizlerde evlerimizin kapılarını ofislerimizin kapılarını ve işyerlerini kapattık...
Kim ne derse desin bulaşma yolu olarak en hızlı ve kontrolü en zor olan, solunum yolu ile bulaşan çetin bir virüs ile karşı karşıyayız. Uzmanlarında belirtiği üzere basit bir virüsle savaşmıyoruz. Bu virüsle savaşırken hem bedenimizi hem de ruh sağlığımızı korumak durumundayız. Beden sağlığının yanında ruh sağlığı da önemlidir. Ruh sağlığı bozulan bir insanın beden sağlığı bir şey ifade etmez.
Bu virüs ile mücadele ederken bilgi kirliliği ve manipülatif hareketlere dikkat edilmeli, doğru yerden doğru bilgi alınmalı, panik yapılmamalı. İnsan en çok korkudan, endişeden, belirsizlikten hasta olur. Çünkü bugün ruh sağlığını korumak, beden sağlığını korumaktan daha zor... Kapıları kapayıp ellerimizi yıkayıp temastan kaçındığımızda nispeten korunmuş oluyoruz...
Ama ya kaygı? Korkuyla kol kola girmiş meraktan... Ekrandan, ekranlarda ki aktif stresten daima panik durumunda ki bedeni nasıl koruyacağız... İşte bu nokta da kendimize de sosyal medya ve ekran kısıtlaması yapmalıyız... Bilgi akışı için sosyal medyaya ve ekranlara bir miktar baktıktan sonra kendi dünyanıza çekilin...
Bir plan yapın kendinize... Bugüne kadar yapmak isteyip ertelediğiniz neler varsa sırasıyla yapmaya başlayın... Öğrenmek isteyip vakit bulamadığınız ne varsa şimdi yeniden deneyebilirsiniz... Mesela kendinize dönmek, hayatı yeniden değerlendirmek, önceliklerimizi yeniden düşünmek için şimdi tam zamanı... Lakin bunları yapabilmek için ilk yapılacak olan şey merak endişe korku ve kaygıyı dengede tutmak... Dünyaca içinden geçtiğimiz durumu aşağı yukarı anladık...
Daha fazla bilmek bizi daha fazla korumayacak... Daha fazla endişe etmek daha fazla insanı kurtaramayacak... Daha fazla üzülmek, kimseyi iyileştiremeyecek... Ancak üzüntümüzü, Kur-an okuyarak, gerçekten şifa verecek olandan istemek için , dua etmek için kullanabiliriz... Endişemizi gerekli tüm tedbirleri azami de alarak kullanabiliriz..
Dahası, fazla değil tümüyle yanlıştır... Bugünler de geçer... Hayırla geçsin... Hayırlar getirsin.. Ruh sağlığınızı koruyun... Virüsten daha tehlikeli ve hiç geçmeyecek olan şey sürekli kaygı bozukluğudur... Ve önce zihnimize hemen ardından kalbimize direkt saldırır.
Paniğe gerek yok! Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın koronavirüse karşı alınan yeni kararları açıklarken ‘’Bu ülkede kimsenin mağduriyetine izin vermeyiz. Devlet olarak her türlü tedbiri aldık. Tüm bu tedbirleri uyguladığımızda bu meselenin üstesinden gelebileceğimizi görüyoruz. Yeter ki hep birlikte kurallara uyalım.
Türkiye bu salgın dönemine olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır. Hamdolsun ilaç ve gıda konusunda hiçbir sıkıntımız yoktur.’’ İfadelerini kullanması ve alınan tedbirleri acilen uygulamaya geçirmesi bu devletin ve devleti yönetenlerin her zaman vatandaşının yanında olduğunun net göstergesidir. Kim ne derse desin başta Sağlık Bakanımız olmak üzere Sağlık Bakanlığımızın bütün fertleri öngörüsüyle hastalığın ülkemize daha geç girmesini sağladılar. Virüsün yayılmasının önlenmesinde önemli adımlar atıldı.
Özellikle Sağlık Bakanımızı da tebrikle ve saygıyla alkışlıyoruz. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Sağlık Bakanımızın ve sağlık personellerimizin aldığı tedbirleri takdirle karşılıyoruz. İnşallah bu tedbirler sayesinde İtalya, Çin, İran gibi bu salgını ağır yaşayan ülkeler gibi olmayacak ve bu salgını daha hafif atlatacağız.
Bunun için özellikle sağlık personelimize çok büyük görev düşüyor. Biliyoruz ki sağlık personellerimiz canları pahasına bu savaşta en ön safta yer alıyor. Sağlık personelimizin yaptıkları görevi çok kutsal, çok değerli buluyoruz.
Çünkü onlar milletimizin zarar görmemesi için görev yapıyorlar. Kendilerini bir kez daha takdirle, minnetle, şükranla anıyor ve alkışlıyoruz. Koronavirüs (covid-19) ile yürütülen mücadelede özveriyle görev yapan bütün sağlık çalışanlarımızı tebrik ediyor, onların gayretini takdirle karşılıyoruz. Corona Virüs bulaşmasında merkezi otoritenin yanı sıra bireylerin davranışları ve tutumlarının virüsün yayılmasının önlenmesinde çok önemli. Bu virüse karşı Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca ve tüm sağlık çalışanlarımıza güvenelim.
Kurallara uyalım. Hz. Allah’a emanet olunuz.